Menü

Kore DiziJapon DiziKendi KalemimdenKitap Yorumu Melankolik Masallar Mim Kore FilmJapon FilmKendi SesimdenAnime Günlük Mevzular Johnny Deep

Translate

kitap yorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap yorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mart 2016 Cuma

TESS'İN GÖZYAŞLARI- Pepper WİNTERS





Gri'nin Elli tonundan sonra bir hayli dikkat çeken, yetişkinler için yazılmış BDSM içerikli kitaplardan biri Tess'in Gözyaşları.  

Eğer Elli Ton'u okumuşsanız az çok neden bahsettiğimi biliyorsunuzdur ancak Tess ondan daha... farklı.

Kan, tecavüz ne ararsan var kitapta ama Gri'deki aşk yok. 

26 Şubat 2016 Cuma

Mezarlık Kitabı - Neil Gaiman




Uyu benim küçük yavrum
Uyanana kadar uyu
Büyüdüğünde göreceksin bütün dünyayı
Şayet yanılmıyorsam tabi

Bir sevgiliyi öp
Biraz dans et
Keşfet ismini
Ve gömülü hazineyi

Yüzleş hayatınla
Acıyla, mutluluklarıyla
Gidilmedik yol bırakma geriye. 


Neil Gaiman'ın bol ödüllü kitabı, 2 yaşındaki oğlunu mezarlığın yanında bisiklete binerken görüp aklına düşen ve yazması yaklaşık 20 yılını alan fantastik bir dünyayı anlatıyor.

284 sayfa olan kitap 8 bölümden oluşuyor. Bölümler birbirinden tamamen ayrı olmasa da her bir bölüm farklı bir hikaye gibi işlenmiş ve benim en sevdiğim, 5. bölüm: Ölülerin Dansı. Kitabın konusunu ve bunun işlenişini gerçekten çok beğendim ve içindeki çizimler de kitaba ayrı bir güzellik vermiş.

19 Şubat 2016 Cuma

YABAN - Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU




Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun önemli yapıtlarından biri olan Yaban, savaş döneminde yaşananları, insanların ruh hallerini ve bilgisizlik yüzünden düştükleri durumları gözler önüne seriyor.

Cihan Harbinden bir kolunu kaybederek sağ çıkan, yedek subay Ahmet Celal'in hikayesidir Yaban. Ahmet Celal, bir paşanın oğluyken savaş sonrasında bir bekleyeni kalmayınca asker arkadaşı Mehmet Ali'nin ardına düşüp onun köyünde yaşamaya başlar.

Ancak köylüler; şehirden gelmiş, özü sözü kendilerine benzemeyen, bilgili ve tek kollu bu garip adamı aralarına almaz ve ona "Yaban" derler.

17 Şubat 2016 Çarşamba

ÇIRAK - Tess GERRİTSEN - Isles & Rizolli #2





Henüz çok yeni başlayan Tess Gerritsen hayranlığımdan bahsediyorum bir süredir. Ben taktı mı takanlardanım sanırım. Bu yüzden ki, çoğu şeyi çok hızlı harcadığımı düşünüyorum sık sık. Örneğin; bir müziği çok seviyorum günlerce art arda dinliyorum sonra pat diye bırakıyorum ya da bir filmi çok seviyorum yine sayısız kere üst üste izliyorum sonra o kadar da sevmediğime karar veriyorum.

Şimdi ben buna nereden geldim? Tess'den...

Şu aralar sıkı hayranıyım ve umuyorum ki art arta hırsla saldırdığım kitaplarından -sonunu getirmeden- bıkmam.

Cerrah'la başlayan serinin devamı olan Çırak, tıpkı diğeri gibi heyecanlı ve insanı hiç tahmin etmediği yerlere sürüklüyor. Ancak Çıkar'la ilgili bir olumsuz düşüncem var o da çok fazla tıbbi terime yer vermiş olması. Cerrah'da da vardı muhakkak ama bu kitapta biraz fazla dikkatimi çekti diyelim.

12 Şubat 2016 Cuma

BEŞ SEVİM APARTMANI - Mine Söğüt






" Belki mucizelere inanmak hasta ruhların en iyi ilacıdır; ama mucizelere kanmak kimi zaman ölümcül bir hastalıktır."

Mine Söğüt'ün okuduğum ilk kitabı Beş Sevim Apartmanı ve ne tesadüf ki yazarın da yazdığı ilk kitabıymış. 127 sayfalık kısacık bir kitap, ben gerçekten çok severek okudum doktor Samimi ve onun 5 hastasının Pürtelaş sokağındaki hikayelerini. Henüz okumadıysanız kesinlikle tavsiye ediyorum.

Cin-Periler küçüklüğünden beri psikolog olan Samimi'nin kafasını karıştırmaktadır. Bununla bir şekilde yaşamaya çalışan Samimi, işler iyice kötüleşip cin-periler yüzünden çalıştığı yerden de kovulunca onlar üzerine bir tez hazırlayıp cin-peri diye bir şeyin olmadığına herkesi inandırmak ister.

10 Şubat 2016 Çarşamba

CERRAH - Tess GERRİTSEN - Isles&Rizolli #1




Daha önce Tess'le Bıçak Sırtı kitabıyla tanıştığımdan bahsetmiştim. O kitabını bitirince koşarak (hatta uçarak) ünlü İsles & Rizolli serisine başladım tabi. Serinin bir de dizisi varmış ama ben henüz izlemedim önce kitaplarını okumak istiyorum.
Seride şuana kadar 11 kitap çıkmış:


1. Cerrah (The Surgeon)
3. Günahkar (The Sinner)
4. İkiz Bedenler (Body Duble)
5. Siliniş (Vanish)
6. Manifesto Kulübü (The Mephisto Clup)
7. Ruh Koleksiyoncusu (The Keepsake)
8. Buz Gibi Soğuk (Ice Cold)
9. Sessiz Kız (The Silent Girl)
10. Sona Kalan (Last to Die)
11. Diriliş (Die Again)

Cerrah, serinin Doğan Yayınlarından çıkan ilk kitabı ve 274 sayfa. Tıpkı diğer kitabında olduğu gibi Cerrah'ı okurken de çok zevk aldım, merak ve sabırsızlıkla sayfaları hızla çekirdim diyebilirim. (ki kitabı bitirmem 1 günü bile almadı) 

Katilin kimliğini ve olaya bağlanış şeklini okurken onun gibi bir yazar olmak istedim :) Ne çok övdüm değil mi? ama bence sonuna kadar hak ediyor.

7 Şubat 2016 Pazar

BIÇAK SIRTI - Tess GERRİTSEN




Tatil, tatil, tatil...
Her ne kadar bu tatil yüzünden blogumdan uzak kalsam da bir sürü kitap okumama sebep olup beni Tess Gerritsen ile tanıştırdığı için mutluyum yine de.

Kitap türünde takıntılarım yoktur yani ilgimi çeken her şeyi okuyabilirim ancak daha önce hiç tıbbi gerilim romanı okumamıştım. (Şu an ciddi anlamda çok pişmanım)

Adını birçok blogda duyduğum bir yazardı Tess hatta birkaç sefer de kitap sitelerinden bakmıştım ancak bir türlü okuma isteği bulamamıştım kendimde. Ne kadar yazık etmişim diyorum şimdi çünkü artık sıkı bir Tess hayranıyım diyebilirim.

Öyle ki, Bıçak Sırtını bitirdiğim gibi Cerrah'ı okudum sonrada serinin diğer kitaplarını sipariş verdim. ^_^

28 Ekim 2015 Çarşamba

KÜÇÜK PRENS-Antonie De Saint- Exupery




" Evrenin bir köşesinde, hiç görmediğimiz bir koyun, bir gülü yedi mi, yemedi mi? Büyük bir gizem."

Yazarının dediği gibi büyüklere yazılmış bir masal Küçük Prens... Ama anlayabilirler mi ki onlar? Fazla düşünceli, fazla telaşlı, fazla meşgul, her şeyin fazlasındandırlar oysa... 

Çocukların içindeki heyecan kalmış mıdır onlarda? Ya hayaller? Mesela fil yutmuş bir boğa yılanı çizsem diyorum. (Çizebilir miyim emin değilim aslında) 

3 Ekim 2015 Cumartesi

GREY- EL JAMES


Bir Elli Ton furyasıdır gidiyor, ne açmışız bu tarz kitaplara (sadece Türkiye değil tüm dünyada böyle) kafamı nereye çevirsem El James görüyorum :)

Eh, sürüden ayrılanı kurt kaparmış; sonunda ben de Grey'ime kavuştum ^_^

Bdsm tarzında okuduğum ilk seriydi Gri'nin Elli Tonu üçlemesi. Bu tarz kitaplar hakkında ön yargılı olabilirsiniz belki ama (diğer bdsm okuyanların yorumlarına dayanarak) çok ağır şeyler yoktu bence kitapta.

Okuyanlar bilirler saftirik kızımız Anastasya ve daha otuzlarındaki taş patron Grey arasında geçen garip bir aşk hikayesini anlatan bir seri Gri'nin Elli Tonu.

Tabi içerdiği cinsel içerik yönünden yaş sınırı olan bir seri. 

Daha önce okuduğum birçok kitapta olduğu gibi bu seriye de önce filmi izleyerek başladım. Filmi izleyip o asansör Grey'in yüzüne kapandığında, gecenin 3'ünde siparişlerini verip kitaplar bana ulaşana kadar da çatladım resmen :)

23 Haziran 2015 Salı

RÜZGARIN ADI-Patrick Rothfuss (Kral Katili Güncesi: 1. Gün)



" Aklı başında herkesin korktuğu üç şey vardır; fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı bir adamın öfkesi." (sy. 327)

Orijinal adı: The Name of the Wind
Yazar: Patrick Rothfuss
Yayınevi: İthaki Yayınları
Goodreads Puanı: 4,55
Sayfa Sayısı: 736

BENİM ADIM KVOTHE
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul ettiğinden daha küçük yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.
Belki beni duymuşsunuzdur.


21 Haziran 2015 Pazar

HAYVAN ÇİFTLİĞİ-George Orwell


"BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR
AMA BAZI HAYVANLAR
ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTİR"

Orijinal İsmi: Animal Farm
Yazar: George Orwell
Yayıncı: Can Yayınları
Goodreads Puanı: 3.76
Sayfa Sayısı: 152

İngiliz yazar George Orwell, ülkemizde daha çok Bin Dokuz Yüz Seksen Dört adlı kitabıyla tanınır.
Hayvan Çiftliği, onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer ünlü eseridir. 1940'lardaki "reel sosyalizm"in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.

Hayvan Çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. Amaçları eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder bir takım oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romandaki önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıktır. Diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.

Altbaşlığı Bir Peri Masalı olan Hayvan Çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı politik bir taşlamadır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Tasarım : Merve Canbaz